Her şey bu tatlı kızların annesinin “Çocuklar okulsuz ve eğitimsiz kaldı.” demesiyle başladı. Çok haklıydı. Çocukların eğitimden uzak kalmaması, enkaz dışında da bir hayatın olduğunu hatırlamaları ve en önemlisi de hayatın normalleşmesi için eğitim başlamalıydı.
Henüz bir okuma grubuyduk ve asrın felaketinde eğitimi başlatan adımları atmıştık. Kimsenin aklına gelmeyeni, olmaz denileni yaptık ve çadır okullarda eğitimi başlattık. Bu tatlı kızların annesi ile görüştükten sonra vekaleten il milli eğitim müdürlüğünü devralan ve depremde büyük hasarlar almasına rağmen sahayı terk etmeyen Mustafa Öztürk ile irtibata geçtik. İş birliği yaparak, saha taramasının ve okul tespitlerinin tamamlanmasının ardından, eğitimin başlatılması kararını aldık.
Eğitimin başlamamasının en temel sebebinin, büyük boy çadır bulunamaması ve çadır kuracak ekibin olmaması olduğunu öğrendikten sonra ilk adımı attık. Başkanımızla birlikte aynı noktada, saha güvenliği görevini üstlenen, Manisa Kırkağaç Jandarma Komando Eğitim Destek Birliğiyle görüşmeler sonucunda ekip ve çadır desteğini ayarladık.
Tabii ki ilk işimiz her şartta ve her durumda eğitimin devam etmesini önemseyen, cephe koşullarında bile elinden kitabını düşürmeyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafını asmak oldu. Atam, toplumda var olmasını sağladığın bir kadın, asrın felaketinde açtığı çadır okula senin fotoğrafını astı.
Okul, sadece dört yanı duvarla çevrili, tepesinde dam olan yer değildir. Okul, her yerdir. Sırasında bir orman, sırasında dağ başı… Öğrenmenin, bilginin var olduğu her yer okuldur. Hababam Sınıfı/ Rıfat Ilgaz
Travma sonrası normalleşme döneminde eğitim, hem bireylerin hem de toplumların iyileşme süreçlerinde kritik bir rol oynar. Yaşanan travmatik olayların ardından eğitim faaliyetlerine ara verilmeden devam edilmesi veya yeniden başlanması, çeşitli olumlu etkiler yaratır.
Rutin ve Stabilizasyon Sağlama:
Eğitim, günlük yaşam düzenine geri dönülmesine yardımcı olur. Okula veya eğitim ortamına dönüş, bireylere güven ve istikrar hissi vererek travmanın etkilerini hafifletebilir.
Psikolojik İyileşme:
Eğitim kurumları, psikososyal destek sunarak bireylerin duygusal ve zihinsel iyilik hallerini destekler. Öğretmenler ve danışmanlar, travma belirtilerini tanıyıp uygun destek sağlayabilirler.
Sosyal Destek ve Topluluk Bağları:
Eğitim ortamları, sosyal etkileşim ve destek için fırsatlar sunar. Arkadaşlıklar ve grup aktiviteleri, izolasyonu azaltarak topluluk duygusunu güçlendirir.
Bilgi ve Farkındalık Artışı:
Eğitim, travma ve başa çıkma mekanizmaları hakkında bilgi edinmeyi sağlar. Bireyler, duygularını anlama ve yönetme konusunda daha donanımlı hale gelirler.
Sonuç olarak, travma sonrası dönemde eğitimin sürdürülmesi veya yeniden yapılandırılması, iyileşme ve normalleşme sürecinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Eğitim, bireylerin ve toplumların yeniden ayağa kalkmasına, direnç geliştirmesine ve daha güçlü bir gelecek inşa etmesine olanak tanır.
Çadır okullar, henüz bir okuma grubuyken başkanımızın sahada eksikleri görerek durumu tespit etmesi, süreci bizzat yönetmesi ile depremin 37. günü hızlı bir şekilde açılmaya başlamış ve sorunsuz tamamlanmıştır. Çadır okullarımız, MEB’e bağlı okulların tekrar eğitime başlamasını sağlamıştır. 01/06/2023 tarihi itibariyle çadır okullar görevini tamamlamıştır ve öğrencilerimizin konteyner okullara veya bölgede eğitime uygun okullara geçişi sağlanarak çadırlar kaldırılmıştır.
Bu süreçte birçok kurum çadır okullarımızı desteklemiştir. Özellikle Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli’ye en başından itibaren verdiği tüm destekler için teşekkür ederiz. Açıldığı ilk günden kapandığı son ana kadar takipçilerimiz sayesinde çadır okullarımızda doğum günleri kutlanmış, yüzlerce etkinlik yapılmış ve çocuklarımızın deprem psikolojisinden çıkmaları hedeflenmiştir.
21 çadır okul 18 çadır kütüphane kurarak asrın felaketinde “kitap da lazım” dedirtmiş olmaktan dolayı gururluyuz. 13/10/2024 itibariyle yaranın en derin hissedildiği Hatay’da okuma ve okutma faaliyetlerimiz aktif olarak devam etmektedir.